29 Mayıs 2006 Pazartesi



geçmişten gelen bakışlar...

21 Mayıs 2006 Pazar


ayasofya'dan dünyaya inen merdivenlerde...
amiral de constantinople. 1665 civarında üretilmiş bir lalenin adı.
kişiler: birinci constantinus

ilk hıristiyan roma imparatoru. büyük constantinus olarak da kayıtlarda geçer. isa hazretlerinin doğumundan 280 yıl kadar sonra dünyaya gelmiştir. hıristiyan kültürün temellerini atmış en önemli kişilerden biri.

313 tarihinde çıkarılan ve hıristiyanlara hoşgörü gösterilmesini buyuran milano fermanı roma tarihinin kilometre taşlarından biridir. hıristiyanlığın sivil yorumlarına karşı olarak ilk konsili de o toplamıştır (nikaia/iznik 325).

pagan roma elbette hıristiyan bir imparatoru bağrına basacak değildi. birinci constantinus zeki bir imparator olduğundan roma'da fazla kalmadı. ikinci bir roma yaratmaya çalıştı. yeni roma'nın inşaatına başlandı ve altyapısı tamamlanmış şehir 330 tarihinde törenle constantinapolis olarak yeniden doğdu. ilk ayasofya'yı haşmetli constantinus inşa ettirmiştir. işte imparator hazretlerinin bu derin icraatları sonucu paganlar ilk hıristiyanlar gibi çeşitli kısıtlamalarla karşılaştılar. tarih tersine döndü ve bir zaman sonra bu kez hıristiyanlar değil paganlar aslanlara yem edilmeye başlandı. böylece azizleşen constantinus'un 337'de biten hayatı yeni bir dönemi başlatırken kadim roma'nın da ipi çekilmiş oluyordu.

12 Mayıs 2006 Cuma

o gün
deli bir yağmur vardı
istanbul'da,
gölgelerin büyüdüğü
ayasofya'ya sığındık.
ayasofya notları:

1. çocukların ayasofya'da olması tuhaf. onlara göre bir yer değil burası. tarih burada eziyor çocukları. kaçmak kurtulmak istiyorlar. bazı büyükler de öyle, hızlı adımlarla binlerce yılı ezip geçiyorlar.

2. ayasofya'nın kuşları üzerine bir belgesel yapılmalı. mabedin içinde kanat çırpmaları çok hoş.

3. bizans'ı tek bir yapıya indirgemek mümkün, konsantre bizans: ayasofya.

4. ziyaretçilerin bilgisizliği, hurafeleri heyecanla dinlemeleri trajikomik bir durum.

5. hem müslümanların, hem hıristiyanların saygı göstermesi gereken bir tapınak burası, her iki dinin de yüzlerce yıllık hafızası var burada, ama bunu ziyaretçilere anlatmak zor. hangi dinden olurlarsa olsunlar vandalca davranışlarını duvarlarda sütunlarda görmek mümkün.

6. öğrenci gruplarının müzeyi gezmesi tam bir abukluk... aralarında eğlenenip müzeyi göz ucuyla süzerek geziyorlar, cep telefonlarıyla dedikodu yapıyorlar, gezdikleri görmüyorlar, turistler bile daha ilginç onlar için!