15 Ocak 2008 Salı
Sinema, tv, fotoğraf, nehir, ova, merdivenler
Bir ekranda akıp giden görüntüleri sevmiyorum. Sinemadan epeydir uzak duruyordum zaten. Geçen yıl ise sinemadan ve tv'den hepten nefret eder oldum. Filmler insanı aptallaştırıyor. Artık sadece ağır filmler, belgesel ve çizgi/bilimkurgu filmlerin bir kısmına tahammül edebiliyorum. Çoğu zaman da sonuna kadar izleyemiyorum, canım sıkılıyor. İzlediklerim de sayılı zaten. Sadece filmler değil haberleri seyretmek bile bir işkence halini aldı ki onu da bıraktım. Gazete, dergi, kitap, çizgi roman okuyorum.
Dvd film koleksiyonu yapan bir arkadaşım var. elinde yüzlerce film... Elbette kopya filmler bunlar. Bilgisayarı hiç kapanmıyor. Durmadan yükleme halinde. Bu koleksiyona başlamadan önceki arkadaş değil artık. Giderek daha az konuşan, konuşurken konunun başını sonunu tutturamayan bir hale dönüştü, isimleri de sürekli unutuyor. Onun gibi film seyretmeyi ve biriktirmeyi tutku haline getirenleri gördükçe benzer izlerin çoğunu onlarda da görüyorum. yaşayan ölülere dönüşüyorlar ne yazık ki. Aptal ve kayıtsız ruhlar halinde sadece basit filmleri izlemek için yaşıyor.
Sinemadan, televizyondan geçmek, fotoğrafa nehre, ovaya varmak, merdivenlerde oturup dünyayı okumak istiyorum.
Bu sinema/tv endüstrisi tıpkı futbol ve uyuşturucu mafyası/sistemi gibi. korkunç paralar harcanıyor. vitrinde yüzeysel bir güzellik var, gerisi çirkinlik, pislik, kültürsüzlük, cahillik. Onca para nerelere harcanıyor peki? ortada ilerleme diye bir şey yok. Endüstrinin kendisi devasa bir ahtapot gibi yayıldıkça yayılıyor. Her bir şeyi yutup öğütüyor. ya o sinema/tv oyuncularına ne demeli? Aldıkları paraları ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Çoğu abuk sabuk insanlar. İnsan olarak birikimsiz ve cahiller. Paraya ve şöhrete tapan magandalar halinde her yerde karşımıza çıkıyorlar. Gazetelerde, dergilerde sayfalar dolusu yerler ayrılıyor bu magandalara, nasıl da iyi oyuncular oldukları söyleniyor.
Oysa bu insanlar ne yapıyor? Setlerde öpüşüyorlar, sevişiyorlar, atlayıp zıplıyorlar, bolca konuşuyorlar, samimi olmayan dertleri anlatıyorlar ve ömrünü bilime/sanata/edebiyata adayan insanlardan çok çok daha fazla para kazanıyorlar, çok daha iyi yaşıyorlar. Ne tuhaf.
Ama öylesine de gülünç ve acıklı görünüyorlar ki...
Etiketler:
futbol,
oyuncular,
sinema,
sinema endüstrisi,
tv
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Aslinda sorun tamamen (diger bir kaç! politik sorun gibi) ABD kaynakli.
YanıtlaSilHollywood'un sinemanin para babasi olmasi tüm dünyayi etkilemekte elbette.
Evet, sinir bozucu. Kazanilan paralar, saçma seylere verilen degerler...
Bunlar hep olacak. Zaten her sektörde bu böyle.
Garip bir çagdayiz su an. Bir geçis dönemi. Cok sey degismekte.
Ileride ne olacagini kestiremiyorum ama simdikinden daha belirgin bir hal alacagi kesin.
iyi ya da kötü.
sadece hollywood değil tüm sinema camiası/kültürü/endüstrisi sabun köpüğünden ibaret bence, arkası boş bir dekordan ibaret. sonunda pıt! her şey uçup gidiyor.
YanıtlaSilher kültür öyle değil midir kalabalığın olduğu her yerde pislik vardır
YanıtlaSilvardır da değişir
reklamgaztetvlerde yırtıklık dizboyudur ki bunu gerektirir gibi gösterirler ki çoğun suratında sevişme ifadeleri vardır. her an birileri tarafından okşanıyorlarmış gibi
fabrikakonfeksiyonlarda savaşahazırlıkla sinmişlik iç içedir ki ringin boyutu bellidir ki çoğunda rahatsız edici bir sevişme sonrasının tedirginliği vardır
polisler hep birbirine benzer ki hepsi de robotek üniformaları ile öldürmeye en yakın olandır öldürebilme ruhsatı süper boşalmayla eştir hepsinde o kolayca seçilen geliyorum ifadesi vardır