23 Şubat 2009 Pazartesi

Gazetenin bahçesinde, akşam



Akşamları, ağaçlar binayı aydınlatan spot ışıklarının arasında gözüme her defasında farklı görünüyor. 1994 yılından beri bu ağaçların arasında yürüyorum. Bina içinde sigara içmenin yasaklanmasından sonra gündüz gözüyle ağaçları seyretmek çok hoş değil çünkü dört bir yandan sigara kokuları geliyor. Ancak akşamları sigara kokusu olmayınca bu ağaçların gizemli yanları ortaya çıkıyor ve iyi geliyor kalbime.

Gazetenin içindeki klavye tıkırtılarından, sürekli zırlayan telefon seslerinden, bilgisayar farelerinin çıt çıt sesinden, gazete kağıtlarının hışırtılarından, topuklu veya spor ayakkabıların sesinden uzakta ağaçların arasından acele etmeden yürüyorum, yanımdan süzülerek geçenler var, kayıtsızca yürüyenler de, bir hışımla gelip geçenler de... İnsan ömrü dediğimiz şey de şöyle ya da böyle akıp gidiyor işte.

7 Şubat 2009 Cumartesi

Temizlik görevlisi



Gazete gibi çok sayıda insanın çalıştığı büyük yapılarda görevli olan temizlikçiler hayalet gibidir. Sessizce işlerini yaparlar ve gözünüze görünmeden ortalıktan kaybolurlar. Siz gelmeden bir iki saat önce erkenden gelip masanızı ve yerleri silerler, gün içinde çöp kovalarını boşaltırlar ve siz gitmeden önce onlar gider bile. Nadiren konuşursunuz, o da sohbet amaçlı değildir, bir süre sonra gözünüz onları farketmez bile, gelip gittiklerini de aslına bakarsanız görür görmez unutursunuz.

22 Ekim 2008 Çarşamba

Balya



Gazetenin mutfağında çalışanların gözleri alışkındır paketlere. Mutfağı derken sadece yazı işlerine mutfak deniliyor ya işin ağırlık kısmını taşıyanlardan söz etmek isterim mutfak deyince, baskı aşamasından, ulaşımından, masalara geldiği ana kadar olan kısımların da öyküsü yazılmalıdır. Bu insanlar diğer çalışanların uyudukları vakitlerde çalışırlar. Gece yarısından sonra sabahın ilk saatlerine kadar...

Baskıdan sonra üst üste yığılır gazete paketleri, atılır, birikir, bağlanır, kamyonlara yüklenir, taşınır, alınır, indirilir, paketler çözülür, bölüm bölüm ayrılır, gidecekleri yere göre dağıtılır, üzerlerine kısa notlar yazılır. Kamyonlar, el arabaları işlemeye başlar. Asansörlerde sabahın erken saatlerinde hayalet insanlar masalara gazeteleri bırakır ve gün başlar. Aradan biraz zaman geçer ve ardından kahveler çaylar yapılır, nihayet dumanı tüten gazetenin manşetine bakılır.

30 Temmuz 2008 Çarşamba

Gece sayfa hazırlamak



Fotoğrafın altına ne yazılacak?
Yazı belirlenen yere sığdı mı?
Sığmadıysa neresinden kırpılacak?
Taşra baskısında yer alan haberlerin
yerine yeni bir haber konacak mı?
Hangi haber çıkartılacak?
Yerine hangi haber gelecek?
Fotoğraf veya resim konacak mı?

27 Temmuz 2008 Pazar

Mola



Kafa işçilerinin dinlenme zamanı.

25 Temmuz 2008 Cuma

Muhabir



Muhabir açlık, yorgunluk, yoksulluk ve saldırı tehditleri altında çalışır. Saatlerce, günlerce hazırlandığı haberler yayımlanmayabilir, yaptığı bir haber yüzünden işten atılabilir, ikramiye alabilir, kafası kırılabilir. İkinci tür bir muhabir ise yılbaşı, doğum günü gibi türlü vesilelerle hediyeler alır, giysilere, pahalı saatlere, parfümlere, yurtdışı seyahatlare para ödemez. Yani standartları olmayan bir dünyadır muhabirlik.

Karikatürist




Bazen bir karikatür ortalığı karıştırır, davalar açılır, insanlar yürüyüş yapar, dayaktan cinayete uzanan bir zincirin halkaları belirir birden. Tehlikeli karikatürler birinci sayfaya konmaz, iç sayfalarda hadım edilir, bazen boyutu küçültülür ve tehlikesi daha da azaltılır.